1 Eylül 2009 Salı

Rakamların dansı, İki

Bu hitaplar sana...Ruhumun en depresif köşelerine...

Korku korkuttu kalbimi iyice bozdu ağırdan ağırdan...Dedim ya ağırdan ağırdan diye anla canımın nasıl yandığını.Toprak kokan doğada ölüm kokuttum mezarımı ve çevresini.Hatta zombiler oturup çay içiyordu mezar taşımda.Kaldırdılar bir gün benide.Oturdum çay içtim onlarla.Hep derler ya kaç çeşit yaşam var kimse bilemez haline şükret diye.Yaşayanları hepsi şükretmeli.Ne çok ölüm var dünyada.Ne çok azap var...

Geçen yan mezarımdan çığlık sesleri gelmeye başladı.Sonra git gide arttı sesler.Bir baktım seslerin biri mezarın içinden biride dışından geliyor.İki aşık...Tutamadım kendimi başladım ağlamaya...

İki çığlık...
İki aşk...
İki aşık...
Sen ve biz...
Ben olamayacak kadar güzeldi...
Şimdi sen uğramıyorsun bile...
Bende gözyaşlarımla çiziyorum resmini,
Hatırladığım kadarıyla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder